Buz Otel incelemesi, Snow Village Hotel, Kittila

Buz otel de kalma deneyimiz

Buz otel de mi kalınırmış dediğinizi duyar gibiyiz. Başta bizde öyle demiştik.

Buz Otel yazımıza başlamadan önce, diğer Finlandiya yazılarımızı okumak için Finlandiya Gezi Rehberi‘ni ziyaret edebilirsiniz.

Her sene değişen Buz otel konsepti mi olur?!

Gittiğimiz Snow Village Lapland Hotel her yıl Ekim ayında henüz yeterince kar yokken yapay olarak karı kendileri oluşturup inşa ediliyor. Her yıl yaklaşık olarak 20 milyon kilo kar ve 350 bin kilo doğal buzdan yapılıyor. Ana kabuk bittikten sonra birkaç tasarımcı gelip, her bir koridordaki odaların iç mekanlarını tasarlıyor.

Nisan ayından sonra da kendi kendine erimesi bekleniyor.

Evet Buz Otel, her sene yeni baştan yapıldığı için her sene de başka bir konsept uygulanıyor. Bunun içinde alanında uzman tasarımcılar ve heykeltraşlar gelip tasarımlarını otele ekliyorlar. Aylarca süren süreç sonunda otel yepyeni yüzüyle hizmet vermeye başlıyor.

Bu senenin Buz Otel konsepti ise illüzyon. Göz yanımsamalarının başrolde olduğu konsepte kimi objeleri görmek için doğru noktada durmanız gerekmekte kimini görmek için uzunca bir süre bakmanız gerekmektedir. Geçen sene ki konsept ise Game of Thrones.

Dünya’daki Diğer Buz Oteller

Öncelikle Buz Otel hakkında biraz bilgi verelim dünyanın farklı bölgelerinde birçok buz otel bulunmaktadır. Bunların genel konsepti her sene sıfırdan yeniden yapılmaları üzerine kuruludur. Bunlardan en popüler olanları da şu şekildedir.

Buzda Yemek Keyfi mi olurmuş?

Buna keyif demek biraz abartı olabilir. Bir restoran hayal edin her şeyin buzdan olduğu… Masalar, sandalyeler, bardaklar vs.

Bu arada yolun ortasında oturmuyoruz. Duvardaki illüzyon çalışmalarından biri:)

Biz odayı satın alırken buz restoranda akşam yemeği de aldık aman battı balık yan gider mantığıyla. Buzda kalacağız, restoran mı bizi korkutacak diye! Ama soğuk hem de çok… Ana giriş kısmından restorana geçiş için kapı bulunuyor. Sıcak alandan direk olarak soğuk restorana geçiyorsunuz. Tabi daha öncesinde restorana kaçta giriş yapıp kaçta çıkacağınızı belirtmeniz gerekiyor. Sizi ona göre içeri alıyorlar. İçeri girdiğinizde buz gibi masanıza doğru ilerliyorsunuz.:)

Yemekler ilginç bir şekilde sıcak geliyor ve çok lezzetli. Menü değişebiliyor ama güncel menüye bu linkten ulaşabilirsiniz. İçecek su dışında ekstra ücrete tabi. Kişi başı bir başlangıç, bir ara sıcak ve bir tatlı seçiminiz 70 euro ama biz otelin sayfasından konaklamayla birlikte akşam yemeğini de aldığımız için daha uyguna geldi.

Gelelim bizim kalma maceramıza!

Öncelikle genel olarak Buz Otel çalışma sisteminden bahsedelim.

  • Gün içerisinde saat 10:00 – 22:00 arası gelip, kişi başı 18 Euro vererek gezebiliyorsunuz.
  • Eğer otel müşterisiyseniz sizden ekstra bu 18 euro alınmıyor ve geldiğinizde sizin için rehberle birlikte tur düzenleniyor.
  • Odanıza ne kadar geç giderseniz o kadar iyi! Ortalama olarak saat 00:00 gibi insanlar odalarına gitmeye başlıyor. Bu süreçte sadece otel müşterilerinin kullanması için sıcak odada vakit geçirebiliyorsunuz. Bu alan içerisinde, çay, kahve, oyunlar, banyo ve tuvalet bulunuyor.
  • Saat 21:00’de restorandan ücretsiz olarak marshmallow alıp, dışarıda kurulan kotada (kendisi geleneksel bir çadır oluyor) ateşte kendiniz yapabiliyorsunuz.
  • Odanıza 22:00’den sonra gidebiliyorsunuz. Yine sıcak odadan tulumunuzu, temiz polarınızı ve yastıklarınızı alıp gidiyorsunuz.
  • Sabah bir saat belirliyorsunuz ve sizi meşhur sıcak orman meyveli meyve suyuyla gelip uyandırıyorlar.

O kadar da zor değil aslında!

İnanılmaz değişik bir tecrübe, ama korktuğumuz kadar olmadığını söyleyerek başlamak istiyorum. İster istemez endişeleniyorsunuz ki bunun sebeplerinden biri de; rehberin sakın terliyken veya duş aldıktan sonra yatmaya gitmeyin demesiydi. Aslında mantıklı, vücut ıslakken yattığınızda ve tulumu iyi bir şekilde kapatmazsanız donabilirsiniz. Hatta rehberin söylemesiyle DONARSINIZ! Öncelikle, üzerinizde olabildiğince az şey olmalı biz sadece termal bir alt ve üstle yattık. Üzeriniz ne kadar kalın olursa tulumun içerisinde terleme olasılığınızda o kadar artıyor. O yüzden dikkat etmeniz gereken ilk konu bu!

Korkmayın ve endişelenmeyin! Eğer ki uyuyamadınız sabaha kadar orada kalmak zorunda değilsiniz. Sıcak odanın içerisindeki koltuklarda da uyuyabiliyorsunuz.

Sanırım bizimle beraber bu otele geldiklerini gördüğümüz bir Türk çift bu şekilde kaldı.

Rehberin bize söylediği ikinci endişe verici şey de oda kapıları hakkındaydı. Odalarda bildiğiniz gibi kapılar yok buzdan yapılmış paravan şekilde kapılar vardı. Bunun sebebi de buzun her geçen gün eriyor olması ve standart bir kapı kullanılacak olursa o kapının yukardan gelen buzun basıncıyla bozulması veya kırılmasıymış.

Korkmayın buzdan oda yıkılmaz! 🙂

Fakat Damla bu yüzden bütün gece uyuyamamış. (Bir de sözde ben horlamışım 🙂 ) Bu arada uyumak hiç kolay değil. Hele ki uyku tulumuyla daha önceden bir tanışıklılığınız yoksa. Öncelikle içinde sabit durmaya çalışıyorsunuz. Sadece yüzünüz dışarda kalıyor içerisinde ufak da olsa bir hareket alanı mevcut tabi. Olaya alışmanız biraz vakit alıyor. Ve uyumaya geçtikten sonra rahatça uyuyorsunuz en azından benim için süreç böyle oldu. En değişik kısmıda, uyandığınız da kendinizi sebepsiz şekilde çok dinç hissetmeniz.

Vee burada biz gittiğimizde -21 dereceydi, odamızda 0 ile -5 derece arasındayken yattığımıza dair bir diploma verildi. Diploma hayatta kaldığımıza dairdi:)

Hayatımızda belki de bir kez yapabileceğimiz bir şeyi daha listemizden çıkarmış olduk!

Haydi beraber gezelim!

Sevgiyle Kalın!